Trend kavram üzerine trend kavram… Tam bir geçiş döneminde miyiz nedir, superfoods akımı kendi içinde devamlı genişlerken, bir de bilimsel ve sosyolojik olgulara göre yeni terminolojiler gelişip kelime hazinemizi devamlı büyütmeye zorluyor bizi. 🙂
‘Supertasters’ Türkçe tabiri ile ‘zor beğenenler’… Yani hem yediğinde seçici, hem lezzetinde seçici… Bu şımarıklıktan değil, ‘oluş gereği’ böyle, yani tam bir kişilik meselesi, ve fiziksel dayanımı da var. Örneğin siz bir ‘supertaster’ mısınız ya da tadıcılıkta nerdesiniz diye kendi kendinize merak ettiyseniz şu anda, minik bir testle bakabilirsiniz hemen…
1) Küçük bir kağıdı bir delgeçle delin.
2) Kağıdı dilinizin ucunun ortasına doğru yerleştirip, dilinizin yuvarlaktan görünen kısmına biraz mavi gıda boyası sürün.
3) yuvarlağın içinde kaç tane papilla (dildeki tat kabarcıkları) olduğunu sayın.
15’ten azsa: ‘Ne olsa yerim’ diyenlerdensiniz (her dört kişiden biri) 15-35 arası: Normalsiniz (her iki kişiden biri)
35’ten fazla: Siz bir supertaster’sınız… (her dört kişiden biri)
Peki hem ‘supertaster’ olup aynı zamanda vegan olmak mümkün mü? Bize kulak verin!
Sevdiğiniz şeyi yiyin!
Eskiden yemeyi sevdiğiniz yemeklerin sebze versiyonlarını deneyin. Mesela baklagillerle harika sebze burgerler yaratabilirsiniz. Ya da bazı sebzeleri karıştırarak damak zevkinize uygun bir sosla makarna hazırlayabilirsiniz, ızgara sebzelerden pizzanızın üzerine ekleyebilirsiniz. Sebzeleri körilediğiniz zaman bambaşka bir lezzete bürünüyorlar…
Yaratıcı olun!
Her tabak yemeğinizde aklınıza gelen tüm sebzeleri tüketmeniz gerektiği gibi bir fikir olmasın aklınızda. Her defasında 1 sebze yemeyi deneyebilirsiniz. Mesela kara lahanayla başlayın ve bu arada denediğiniz sebzeleri ilk seferde sevmeyi beklemeyin. Kendinize biraz zaman tanıyın.
Baharatlayın veya tuzlayın!
Sebzelere baharatlar eklemek tatlarını da başka bir yere taşır. Türlü türlü kombinasyon deneyebilirsiniz. Tuz da acılığı alır ama fazla kullanmamaya dikkat edin çünkü sağlığınız bu durumdan pek hoşlanmayabilir.
Sevdiğinizle başlayın
Hadi itiraf edin! En azından birkaçını diğerlerinden daha çok seviyor olmalısınız. Mesela bezelye ya da havuç? Sebze salatalarınıza ya da ıspanağınıza mısır eklemeyi deneyin.
Sebzeseverlerle arkadaş olun
Gelişim psikologlarının söylediğine göre, yemek yemekten hoşlanmayan çocuklar bile yemek yiyen diğerlerini gördüğünde onların yediklerini yemek istiyorlar. Yetişkinler olarak nasıl hissettiğinizi düşünün; yemek yemekten keyif alan insanlarla yemek yeme eylemi ne kadar keyifli hale gelir!
Sonuç olarak, kendiniz için sağlıklı olduğunu düşündüğünüz akıma ayak uydurmak istiyorsanız her şey kendi elinizde… Tatsız geleni tatlandırmak dahil… İsteyin, yeter!
