Sofranın Mücevherleri

Sofranın Mücevherleri

Floransa’da yaşayan Kolombiyalı Natalia Criado, sofralar için mücevherler hazırlıyor. Geçmiş ve hatta ilkel formlardan ilham alıyor. Onun sofra takımları, insana hem eski zamanları hem de sürreal sanatçıların işlerini hatırlatıyor. Kısacası Natalia’nın işleri bizim için birer sanat eseri…

1506816000-0517162ef22c03bb9500c064d452e769

Natalia Criado

 Koleksiyonun Joyas En Casa’dan bahseder misin?

 Bir süredir işinin ustası zanaatkarlarla mücevher ve ev aksesuarları yaratıyorum. Farklı teknikleri denemek hoşuma gidiyor. Mücevher koleksiyonum da, ev aksesuarı koleksiyonum da farklı konseptler ama her ikisi de farklı teknikler kullanarak bir takım kullanışlı objeler yaratmanın peşinde.

 Değişim senin için ifade ediyor?

Tasarıma biat etmek, benim için sürekli bir beslenme kaynağı. Tasarımın sürekli beslenmesi gerek, yenilenmeli, değişmeli ve yeniden modellenmeli. Bu aslında aynı, bir evi yenilemek gibi bir şey. Bazen evinizi değiştirmek, ona küçük ya da büyük dokunuşlar yapmak istersiniz.

Dışavurumun kelime anlamını bana nasıl tanımlarsın?

Dışavurum benim için bir fikri, bir düşünceyi, somut bir hale getirmek demek. Duyguları, fikirleri, yaşam tarzını ve hatıraları kullanarak iletişim kurmak demek.

Geçmiş formlardan ilham aldığını görüyorum. Bana hem eski zamanları ama aynı zamanda da sürreal sanatçıların işlerini hatırlatıyorlar. Sen kimler için tasarlıyorsun?

Tasarımlarım yemek yeme anlarından özel bir keyif alan, bunu bir deneyim haline getirmek isteyenler için. Ne yiyor olurlarsa olsunlar, bu objeler onların sofralarını eşsiz, mutlu ve otantik yapmalı.

Kolombiya’da doğup büyüdün ve Milano’da eğitim aldın. Şimdi de Floransa’da yaşıyorsun. Yaşamındaki şehirlerin mekânsal farklılıkları tasarım anlayışını nasıl etkiledi?

Tasarımların aslında tüm bu kültürlerden ilham alan bir karma. Ama örneğin yarattığım parçaları pre-Colombian ama aynı zamanda barok ve minimalist olarak da tanımlayabilirim.

1506816000-2731aa6e604cbb65b41d5e64229e6e24

Nelerden ilham alıyorsun?

İşlerimin ilham kaynağı anlar, anılar, büyük annemin gümüş yemek takımları, teyzemin elleriyle işlediği kumaşlar, annemin antika mücevherleri… Ve bunlara eklenen eğlenceli bir dokunuş, bir seyahat ya da bir sevgili.

Birçok tasarımcı yaratım sürecinde ticari olmak adına bir sorumluluk hissettiklerinden bahsediyor çoğu zaman. Sen ne düşünüyorsun?

Kesinlikle yaratım sürecinde ticari olmayı da düşünmek gerekiyor. Tabii eğer daha artistik bir yaratım peşindeyseniz bunun o kadar da önemi olmayabilir sizin için.

1506816000-d73b3cbc3fda078515f6e5cc03b54bc9

Senin tasarım kahramanların, en sevdiğin sanatçılar kimler?

En sevdiğim sanatçılar Jaime Patrizia Urquiola. Ve Dali’nin objelerini çok araştırdım.

Sence geleneksel el işçiliği hala çok önemli mi? Sence asıl önemli olan nedir?

El işçiliği ve zanaat her şeyin çıkış noktası. Objelerimizin ve etrafımızdaki neredeyse her şeyin temelinde o var. Dolayısıyla önemden çok daha başka bir yerde benim için.

1506816000-7709974313c45587cd3a8a26e21af610

Lüks fikrini merak ediyorum…

Lüks özel, eşsiz olandır. Bu bir deneyim ya da el işçiliğiyle yapılmış bir eşya da olabilir.

Kolombiya’dan biraz bahsetsene. Orada büyümüş olmanın en iyi yanı neydi? 

Renkler, doğa, su, her yerde el işçiliği ile zanaatlarını sergileyenler ve her şeye rağmen mutlu insanlar!

Bir sonraki gezimiz Floransa’ya olsa bize yaşadığın yerle ilgili ne tavsiye edersin?

Floransa romantik ve harika bir kaçış noktası bence. Benim favori mekanlarım; sakin bir mekan; Biblioteca Centrale, bir toplu çalışma yeri ve sanat alanı; Numero Venti, şehirdeki en iyi mücevher ve takıların olduğu Alessandro Dari, harika sandaletler bulabileceğiniz Cibreo, en iyi ekmek kesinlikle Sforno’da, eğer makarna dışında sağlıklı bir seçenek arıyorsanız ve romantik yemekler için Fabricca,

Farklı bir alışveriş deneyimi için Bjork ve vintage alışverişi için

Nadine.

Tasarımların nerelerde satılıyor?

Direkt olarak www.nataliacriado.com ve nataliacriado@gmail.com’dan sipariş verebilirsiniz. Şimdilik, Floransa’daysanız Hugo Poggi, Les Nadines, Björk ve Paris’te Arteum’da.

Paylaş