Mart Ayı Optimizm Öğrenme Ayı!

Mart Ayı Optimizm Öğrenme Ayı!

Pozitif psikoloji açısından insanlar ikiye ayrılıyor. 

Optimistler (iyimser kişiler, bardak yarı dolu)

Pesimistler (kötümser kişiler, bardak yarı boş)

Hmm… Ben hangisiyim acaba diye düşünmeye başladınız belki.

Aslında çok önemli değil bu sorunun cevabı. Optimistseniz hayat sizin için daha kolay. Devam edebilirsiniz. 

Pesimistseniz, hayatla daha iyi başa çıkabilmek için optimist olmayı öğrenebilirsiniz.

Öğrenmek mi? Bu benim karakterim, nasıl değiştirebilirim diye tepki veriyorsunuz belki şu an. 

Eskiden insanların ya optimist ya da pesimist doğdukları düşünülüyormuş. Fakat son yılların bilimsel araştırmaları bunun doğru olmadığını gösteriyor.

Hem optimizm, hem de pesimizm öğrenilebilen nitelikler. 

Bazı kişiler çocukluk itibariyle olaylara olumsuz bir ‘gözlük’ ile bakmayı öğrenirken, diğerleri ise olumlu bir ‘gözlük’ ile bakmayı öğreniyor.

Bu konu neden önemli biliyor musunuz? Çünkü optimist olmanın beraberinde getirdiği bir çok avantaj var.

Martin Selingman’ın ”Pozitif Psikoloji” öğretileriyle birlikte bu önemli konunun kısaca üzerinden geçelim. Pesimist olduğunuzu düşünüyorsanız okumaya devam edin, çözümü yakında gelecek. Optimist olmayı öğrenince ne gibi kazançlarınızın olacağını sıralayacağım size şimdi. 

1. Optimistler küçük veya büyük, her türlü problemle daha etkili başa çıkabiliyor.

2. Optimistlerde kronik hastalıklar daha az görülüyor.

3. Optimistler genellikle, dış etkenler ne olursa olsun, içsel mutluluklarını koruyabiliyorlar. Yani zorluklar karşısında sallanıyorlar belki, ama yıkılmıyorlar.

4. Optimistler kendi beden, zihin ve ruh sağlıklarını daha rahat bir şekilde ön planda tutup, kendilerine daha iyi bakıyorlar.

5. Optimistlerin ilişkileri daha huzurlu, bağları daha kuvvetli olabiliyor.

6. Optimistler genellikle daha sağlıklı, kaliteli ve uzun hayatlar yaşıyorlar.

Etkileyici değil mi? Değişmeye, uğraşmaya değer bence. İçsel bir transformasyon. 

Bu yöne doğru büyük yol alabilmeniz için sadece birkaç ufak ‘egzersiz’ yeterli olacaktır.

Mart ayının Optimizm Ayı olmasını kutlarken bu egzersizleri tüm ay boyunca her gün yapın. Bakalım 1 Nisan’a geldiğinizde neler değişmiş olacak!

İşte size Pozitif Psikoloji’nin babası Martin Seligman’dan optimist olmayı öğrenmenin üç metodu.

1. Kendinize bir ‘mutluluk defteri’ alın. Her akşam bu deftere o gün yaşadığınız 3 olumlu hadiseyi yazın. Bu hadise komik, sevindirici, şaşırtıcı, eğlenceli, duygulandırıcı, yani olumlu olduğu sürece her şey olabilir. Küçük veya büyük, farketmez.Yazın. Sonra her haftanın sonunda oturun ve yazdıklarınızı okuyun. Nasıl bir etki edeceğini söylemeyeceğim, sürpriz olsun!

2. Her gün birisi veya çevreniz için güzel bir şey yapın. Başka bir insanı sevindirin yani. Mesela, arkadaşınızın öğle yemeğini siz ısmarlayın. İhtiyacı olan birisine sarılın, destek olun. Önemli olduğunu düşündüğünüz bir hayır kurumuna bağış yapın veya gönüllü olun. Yaşlı birini karşıdan karşıya geçirin. Gün içinde gördüğünüz her kişiye gülümseyin ve merhaba deyin. Bir ağaç dikin. Kısacası, büyük bir şey değil, ufacık şeyler büyük sonuçlar yaratabiliyor, amaç bunu anlamak.

3. Kendinize bu ay başı bir saat zaman ayırın. Defterinizin içine kendinizin ideal versiyonunu yazın. Mümkün veya mümkün değil gibi düşünmeyin. Farketmez. Siz kendinizi her yönden etkileyebilseydiniz, nasıl bir kişi olurdunuz? Saçlarınız ne renk olurdu? İş hayatında neler başarmış olurdunuz? Mesleğiniz farklı olur muydu? Dünyaya ne tür bir katkıda bulunuyor olurdunuz? Nerede yaşardınız? Farklı bir ülke mi? Ormanın içinde ağaçların arasında bir evde mi? Deniz kenarında veya şehirde bir gökdelende mi? Etrafınızda kimler olurdu? Bunun gibi şeyleri düşünün, kendinizi ve hayatınızı yaratın. Sınır yok. Sonra her gün bu yazdıklarınızı okumak ve düşünmek için kendinize 15-20 dakika ayırın. 

Hadi bakalım Nisan başında haberlerinizi bekliyoruz. Yapanlar, fayda görenler, bize yazın, anlatın paylaşın. Sizdeki güzellikleri okumak bize de mutluluk verecek!

Aslı Kender FB / Macro&More

 

Paylaş