Londra’da düzenlenen Drinks International World’s 50 Best Bars seremonisinde, 2014’ün en iyi barları belirlendi. Listenin ilk 10’unda Londra’dan ve New York’tan 3’er bar bulunuyor.
İngiliz pubları, yeni dünyanın Amerikan barlarına karşı!
Gelin, bu keyifli mekanlara bir göz atalım.
- Artesian- Londra
Dünyanın tüm barları bir yana, Artesian bir yana… Langham Oteli’nin alt katında yer alan Artesian Bar, olağanüstü şık dekorasyonu ve zengin mönüsü ile Londra burjuvazisinin favori mekanlarından. Bu klasik otel barı, tam 3 yıldır ”Dünyanın En İyi Barları” listesinde zirveyi kimseye kaptırmıyor.
Artesian Bar’ın şef barmeni Alex Kratena, başarılarının sırrını müşteri memnuniyetine verdikleri önemle açıklıyor. Dünyanın En İyi Barları listesinde zirveyi göğüslemekten gurur duyduklarını fakat zirvede kalıcı olabilmek için her geçen gün daha iyi olmanın gerekliliğini vurguluyor.
Dünyanın En İyi Barları ödüllerini Oscar ödüllerine benzetiyor mekanın yöneticilerinden Simone Caporale; ”Filmler hakkında konuşmak insanları mutlu ediyor, fakat bu filmlerin insanlar tarafından izlenilebilir olmaları için çok iyi olmaları gerekir.” Caporale bu tespitiyle alkışı hak ediyor.
Artesian Bar’ın mönüsü, her yıl ayrı bir konsepte göre güncelleniyor. Geçtiğimiz yıl parfüm ve kokular baz alınarak şekillendirilen mönüde bu yılın teması ise keşif! Kamuflaj, kelimelerle tanımlanabilecek en kolay kokteyl; içinde cin ve sandal ağacı esansı bulunduran bir ananas kokteyli! 2015’in konsepti de çoktan belirlenmiş bile. Önümüzdeki yıl, sürrealist tema etrafında şekillenecek mönüde tüm kokteyllerin özellikleri incelenecek. Anlamaya çalışmayın, yanlızca ziyaret edin!
Artesian yalnızca bir bar değil, şehirdeki trendlerin nabzını tutan ve hatta onlara liderlik eden bir fikir fabrikası…
2. The Dead Rabbit Grocery&Grog – New York
New York’un en gözde barlarından The Dead Rabbit Grocery&Grog, New York’un hareketli dünyasını Irish/American geleneği ile birleştiriyor.
Mekanın ilk katı, rahat koltuklarına gömülüp içkilerini yudumlamak isteyen müdavimlerini ağırlıyor. Üst katta ise İrlanda geleneklerine göre dekore edilmiş görkemli salonunda, 19. yüzyılın en ünlü barmenlerinin imzasını taşıyan efsaneleşmiş 72 kokteylin keyfini çıkarabilirsiniz.
The Dead Rabbit, olağanüstü ambiyansı ve misafirperverliği ile New Yorkerların gözdesi olmayı hak ediyor.
3. Nightjar – Londra
Artesian’dan sonra listedeki 2. Londra barı! Londra’nın trend barı ‘Nightjar’, Akademinin 334 eksperi tarafından sadece Londra’nın değil, dünyanın en iyi konsept barlarından biri olarak görülüyor. Art Deco, swing, yasaklı içkiler ve 1920’lerin büyüleyici ruhu, mekanın konseptine yansıyanlar.
Nightjar’ın kurucuları Rosie Stimpson and Edmund Weil, Londra’nın bu gözde kulübünü, birbirine öykünen ve müşterilerine farklı bir şey sunamayan rakiplerinden çok farklı bir yerde konumlandırmış. Onlar, müşterilerine ilk kez deneyimleyebilecekleri tatlar sunmak istemişler ve şüphesiz ki bunu çok iyi başarıyorlar!
4. Attaboy – New York
Attaboy, eski adıyla Honey&Milk, dünyadaki ‘bar’ algısına yepyeni bir yaklaşım kazandırdı. Loş ışığı ve sakin ambiyansı ile New York’un sohbet için en ideal köşelerinden biri. Mekanın sahibi Sasha Petraske, birkaç minik estetik dokunuşla Attaboy’u yaratmış. Çok merkezi bir lokasyonda bulunmasa da, hoş ambiyansı sayesinde New York’un uğrak mekanlarından biri.
5. Employees Only – New York
İsmine aldanmayın, bu bar herkese hitap ediyor! Müşterilerine haftanın her günü aynı canlılıkta ambiyans, kaliteli yemek ve içki servisi veren Employees Only’nin her yıl ‘Dünyanın En İyi Barları’ listesine girmesi asla tesadüf değil.
Uyumayan şehrin uyku nedir bilmeyen insanları için Employees, tatmin edici mönüsü ve heyecan verici atıştırmalıkları ile gece yaşayanlar için cazip bir seçenek.
Employees’in harika atmosferi, 1920-30’ların uçarı ruhunu anımsatıyor! Amerika’nın şüpheli cinayetlerle sarsıldığı 20’li yıllar, aynı zamanda Amerikan toplumunun ilk kültürel devrimini temsil ediyor. Kapalı kapılar ardında kadın ve erkeğin ilk kez bir araya gelerek sosyalleştiği yıllar… Employees, yasaklarla dolu dönemin ironik figürleriyle sizi o yıllara götürüyor.
5. Canon – Seattle
Eğer ki şişelerin seçme şansı olsaydı, emin olun ki Canon’da yaşamak isterlerdi! Burası Seattle’ın eğlence üssü, bir şişenin değerli bir müze parçası kadar hürmet gördüğü efsanevi bar.
Canon sözcüğünün anlamını merak edip Oxford sözlüğünü karıştırdığımızda, mekanın ambiyansına yakışacak derecede artistik bir anlam ile karşılaşıyoruz: daima en yüksek kaliteye ulaşmak için çalışan. Peki Canon’u bu kadar artistik yapan nedir? Tabii ki British stiline göre düzenlenen vintage ağaç dekorasyonu…
Kaliteli servisi, hoş ambiyansı ve mönü zenginliğinden olsa gerek, Canon günün her saati yoğun… Mönüsünde 3,300 çeşit içkinin sunulduğu benzersiz bir mekan.
Barın çok yakınında üniversite bulunduğundan, sezona bağlı olarak oldukça genç bir müşteri kitlesinin de akınına uğradığını söylemek mümkün. Seattle’ın bu sembolik barının, bölgede Pasific sahilinin Xanadu’su olarak anıldığını söylemeden geçmeyelim.
7. The Baxter Inn – Sidney
Sidney’in The Baxter Inn’i, bu sene Avustralya’nın en iyi barı seçilerek Melbourne’ün Black Pearl’ünü nihayet geride bıraktı! Black Pearl’ün gölgesinde geçirdiği 2013’ten sonra bu sene listenin 7. sırasında!
Şimdi Google Maps’i bırakın, içgüdülerinize güvenin ve Sidney’in en trend barını bulmak için yola koyulun.
Mekanın giriş katında içkinizi yudumlarken Sidney’in cana yakın sakinleriyle tanışabilirsiniz. Alt katta ise keşfedilmeyi beklemeyen pek çok Avustralya kokteyli sizi bekliyor. Baxter Inn’in hoş ambiyansında içkilerinizi yudumlarken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak ve gece 1’de mekan kapanmadan önce son siparişinizi verebilmek için acele edeceksiniz!
‘Dünyanın En İyi Barları’ sıralamasında ilk 10’a girmeyi başaran diğer barlar arasında ise Londra’nın yanı sıra, Uzak Doğu’dan da iki sürpriz isim var;
8. American Bar – Londra
American Bar, Londra’da Amerika ruhunu yaşatıyor adeta. Görkemli salonunda içkilerinizi yudumlarken, mekanın başarılı piyanisti de en güzel besteleriyle size eşlik ediyor.
9. High Five – Tokyo
High Five, Japon edebiyatının ünlü yazarlarından Murakami’nin romanlarında resmettiği gibi… Şehrin en karizmatik insanlarının takıldığı, içeride çalan jazz müziğin ruhu okşayan tınısı ile klasik bir Tokyo barı… Bölgenin en lezzetli ve özgün kokteylleri burada hazırlanıyor. Tokyo’ya yolunuz düşerse High Five’ın konforlu koltuklarından birine kurulun ve bu otantik atmosferin keyfini çıkarın.
10. Hong Kong Street – Singapur
Hong Kong Street Bar, Hong Kong’un gizli bar kültürünü en iyi temsil eden mekanlardan biri. Hong Kong’un küçük ama samimi eğlence üslerinden biri. Hong Kong’a yolunuz düşürse bölgenin mistik ruhunu yansıtan bu barı bulun, ağaç kapısını aralayın ve en leziz kokteyllerini deneyin.
Dünyanın En İyi 50 Barı listesinin tamamını görmek için tıklayın.
Dünyanın dört bir köşesinde her gün yüzlerce müdavimini büyük bir özenle ağırlayan bu mekanlar, rafine ve gusto zevkler sahibi biz #Macrocenter takipçileri tarafından kocaman bir alkışı hak ediyor!
