2017’de Trendlere Uygun Beslenin!

2017’de Trendlere Uygun Beslenin!

Bu sene bol bol kabak makarnası, hindistan cevizi yağı ve smoothie yiyip protein depoladık. Sosyal medyanın da gücüyle sağlıklı yemekler dünyası genişleyerek tüketiciye daha bol seçim seçenekleri sunuyor. Macro&More editörleri 2017’de neler alacağımızı, neleri nasıl pişireceğimizi ve ne yiyeceğimizi öngörerek bu yılın gıda eğilimlerini bir araya getirdi.

1.      Filizlenmiş Tahıllar / Çimlendirme

Çimlendirme veya filizlendirme ilk kez Çinliler tarafından uygulanan bir yöntemdir. Çimlendirme baklagillerin ve tahılların besin değerini arttırmanın en çabuk ve en kolay yoludur. Evde kolayca uygulanabilen filizlendirme çok eğlenceli ve zevkli bir süreçtir. Ayrıca bu filizler tohumlara göre daha düşük kalorilidir, kolay hazmedilir ve daha çabuk pişerler. Bütün kabuklu baklagiller ve tahıllar başta olmak üzere kinoa, yonca, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, turp, brokoli gibi tohumlar filizlendirilebilir.

2.      Spiralizing

Spiralizing sebzeleri pişirmeden yiyebilmenin yeni yöntemi. Sebzeleri spiral spagetti şeklinde doğrayan küçük ev aleti çoktan mutfaklarda yerini aldı. Soslarla tatlandırılan spagetti şeklinde doğranmış kabak, havuç gibi sebzeler, kafe ve restoran menülerine girmiş durumda. Çorba ve salatalarda da bu yöntem oldukça yaygın. Lezzetli olmalarının yanı sıra, sebzeler pişerken enzim değerini kaybetmediği için oldukça sağlıklı.

3.      Deniz Sebzeleri

Mükemmel ciltleriyle tanınan Japonlar, deniz yosunu diye bilinen deniz sebzelerine taparlar. Deniz sebzeleri mineral bakımından çok zengindirler. Son yıllarda dünya genelinde sebze ve vegan yemeklerde üst düzey bir artış gördük. Yosun ürünlerini pişirdiğiniz bütün yiyeceklere kavurarak ekleyebilirsiniz. Ayrıca yemeğinize deniz yosunu koyarsanız, tuz eklemenize gerek kalmaz. En kolay bulabileceğiniz deniz yosunlarından bazıları; kombu, hijiki, nori, amare, wakame ve irlanda yosunudur.

4.      Flexitarian Beslenme

Flexitarian “yarı vejetaryenlik” durumu olarak geçiyor. Eti tamamen hayatınızdan çıkarmadan hafta bir-iki gün et yemek mümkün. İnsanlar artık sağlık, sürdürülebilirlik ve hayvan refahı endişeleri ile et tüketimlerini azaltıyor. Ana fikir olarak daha çok sebze, tam tahıllı besinler, baklagiller, yağlı tohumlar tüketimini benimseyen Flexitarian beslenme, hayvansal kaynaklı besinlerin tüketimini de azaltmayı amaçlıyor ve herhangi bir katı kural içermiyor.

5.      Hindistan Cevizi Mucizesi

Son zamanlarda Hindistan cevizinin suyunu, yağını sıkça duyar ve kullanır olduk. Bu sene de Hindistan cevizi modası devam ediyor. Ekmeğinden, Hindistan cevizi aminoasitlerine, hindistan cevizi tereyağı ve şekerine kadar daha birçok hindistan cevizi tabanlı ürünler deneyimleyeceğiz.

6.      Sriracha Etkisi

Sriracha sos, sandviç gibi yiyeceklere kolayca eklenerek bu yiyeceklere etnik özellik kazandıran çok acı bir sos. New Yorker’lar metabolizmalarını hızlandırmak için daha fazla acı sos tüketiyor hatta yanlarında acı sos taşıyorlar. Neye koyarsanız koyun lezzet patlaması şeklinde size dönecek olan bu efsanevi sosu Macrocenter’da kolayca bulabilirsiniz.

7.      Sağlıklı Atıştırmalıklar

Giderek yemek saatlerinin bulanıklaşmasıyla günde 3 öğün yemek yemek yerine gün boyunca devamlı bir şeyler atıştırmayı tercih ederden olduk. Bunun farkına varmamızla birlikte sağlıklı çerezler ve düşük şekerli, yüksek proteinli atıştırmalıklar oldukça popüler olmaya başladı. Siz de bir an önce elinizdeki o cipsi bırakın ve ev yapımı atıştırmalıklar ya da sağlıklı çerezlere yer vermeye başlayın.

Sağlıkla kalın…

Paylaş